Günümüzün yükselen trendi elektrikli otomobiller ne zaman söz
konusu olsa, endüstrinin ana aktörleri ulaşımın geleceğinin
elektrikli araçlarda olduğunu kabul etmekle birlikte yeni
teknolojinin maliyetinden söz açıp, elektrikli otomobillerin
geleneksel içten yanmalı araçlardan daha pahalı olacağını
ifade ediyorlar. Modern dünyanın “uzmanlık” kutucuklarına
sıkışmış profesyonelleri, konuyu eleştirel düşünceyle ele
almak yerine yukarıdan aşağı dağıtılan, bilgilendirme
notlarına inanmayı tercih ediyor, normal vatandaşın tutumu ise
çoğunlukla bu “yeni teknoloji” fikrine dayalı fiyat artışını
kerhen de olsa bağrına basmak oluyor.
Bilmemiz gereken; elektrikli otomobil teknolojisinin 19. yy'ın
başından beri var olduğu ve 1900 yılına kadar hız rekorunu
elinde tutmasına rağmen, işletme maliyeti ve menzil gibi konularda
içten yanmalı motorlara sahip araçlarla rekabet edemedikleri için
varlıklarını sürdürememiş olduklarıdır. Artan yakıt
fiyatları ve çevresel duyarlılık gibi yeni etkiler elektrikli
otomobilleri tekrar gündemimize taşıdı. Elektrikli otomobillerin
tekrar gündeme gelmesi otomotiv endüstrisinin desteğinden çok
yeniliklere açık bireyler sayesinde oldu. Özellikle Amerika
Birleşik Devletleri'nde konuyla ilgili vatandaşlar, forklift gibi
başka araçlardan çıkmış eski elektrik motorlarını
otomobillerine takarak kendi dönüşümlerini gerçekleştirdiler.
2009 yılına gelindiğinde pek çok kişi, eski otomobillerini
dönüştürerek kendi kısa mesafeli elektrikli taşıtlarının
dönüşümünü gerçekleştirip tecrübelerini paylaştı. Dönüşüm
gerçekleştirildikten sonra, yakıt maliyeti o kadar düşüyordu ki
ilk başta fazla gibi görünen dönüşüm maliyeti (8.000 –
10.000 usd) ABD'li kullanıcıları caydırmadı. Internet'in de
yardımıyla yayılan bilgi, Avrupa'daki kullanıcılardan başlayarak
tüm Dünya'ya yayıldı. Kendi dönüşümünü yapmak artık bir
bilgi sorunu olmaktan çıkıp, mevzuat ve maliyet sorununa dönüşmüş
oldu.
Alman yapımı elektrikli araç (1904)
Bireysel kullanıcılar kendi insiyatifleriyle yeni denemeler yapıp
bilgi paylaşırken, Dünya otomotiv devi GM 1990'lı yılların
ortalarında, California eyaleti Hava Kaynakları Kurulu tarafından
alınan bir karar gereği, California eyaletinde geleneksel
otomobilleri satmaya devam edebilmek için, EV1 adını verdikleri
ilk ticari elektrikli otomobili üretti. Bununla birlikte şirket
ileride alacağı stratejik! kararlara engel olmaması ve sorumluluk
yaratmaması için, araçları satmak yerine kiralamaya karar verdi.
Petrol endüstrisinin California eyaletinde yürüttüğü baskı
kampanyası sonuç verip söz konusu karar değiştirilince, 2002
yılında tüm EV1 modelleri toplatılıp, otomobil sahiplerinin
kalan ücreti ödeme talepleri de reddedilerek tahrip edildiler. GM
stratejik! kararını vererek EV1 yerine daha kârlı olan Hummer'ı
üretmeyi seçti. http://en.wikipedia.org/wiki/General_Motors_EV1
ev1 (GM 1996-1999)
Petrol ve Otomotiv endüstrisinin önde gelen şirketleri elektrikli
otomobil fikrini balçıkla sıvamaya çalışırken, 2003 yılında
kurulan Tesla Motors (http://www.teslamotors.com)
menzili 480 km olan ve aküsünün tamamen dolması 3,5 saat süren
Tesla Roadster'i üretti. Bugün Tesla Motors'un 4 kapılı sedan
modeli olan Model S, ABD'de 49.000 usd fiyatla satılmakta. Dünya'da
ise çok daha makul fiyatlar (10.000 usd) oluşmuş durumda
(http://yzfc.en.alibaba.com/).
Avrupa Birliği'nde ise yedi girişimci firma ve M.I.T'nin
ortaklaşa projesi olan Hiriko projesi hayata geçirilmiş durumda
(http://www.hiriko.com/).
Hiriko
Elektrikli otomobil teknolojisi, geleneksel içten yanmalı motor
teknolojisi ile karşılaştırıldığında üretim ve maliyet
açısından açık ara önde. Elektrikli otomobillerde kullanılan
elektrik motorlarını üretmek içten yanmalı bir motoru üretmekten
çok daha kolay, bugün istediğimiz güçte bir doğru akım motoru
üretmek için, halihazırda ülkemizde bulunan herhangi bir DC motor
üreticisine sipariş vermeniz yeterli, gerekli olacak motorlar zaten
başka araçlar (forklift vs.) için üretiliyor. Elektrikli
araçlardaki hareketli parça sayısı içten yanmalı motora sahip
araçlara göre %90 daha az, bu da arıza ve bakım giderlerinin aynı
ölçüde azalacağı anlamına geliyor. Bir otomobilin üretiminde
kullanılan motor dışındaki diğer aksam içinse sayılamayacak
kadar çok alternatif çıkabilir.
Uzunca bir süre ilerlemenin önünü kesmeyi başaran petrol ve
otomotiv endüstrisi yavaş yavaş bükemediği eli öpmek için
eğiliyor. Ama ne kârlılıklarından ne de hakim pozisyonlarından
vazgeçmek istemiyorlar, bize elektrikli araç teknolojisinin yeni
bir teknoloji olduğunu, bu teknolojiyi geliştirmek için yüksek
ARGE harcamaları yaptıklarını söylüyorlar. Fahiş kâr
arzularını ARGE harcaması söylemiyle gizlemeye çalışıyorlar.
Ülkemizde üretim yapan Renault daha da ileri gidip, bize aracı hem
daha pahalı satacağını hem de aküleri kiralayacağını (83
Euro/Yıl) bile söyleyebiliyor
(http://www.renaultelektrikliaraclar.com/page.aspx?id=2082).
Elektrikli otomobil teknolojisi yeni değil, pahalı da olamaz.
Gerekli olan tüm alt yapı ve bilgi hazır, ulaşım teknolojisinde
önemli bir değişikliğin eşiğindeyiz. Bunu otomotiv endüstrisi
de biliyor, ama o gün gelene kadar, her zaman yaptıkları gibi en
fazla kâr edecekleri yolu tercih ediyor. Bunu yaparken de,
Antalya'nın “halkçı” Büyük Şehir Belediye Başkanı da
dahil olmak üzere tüm enstrümanları kullanıyorlar.
Murat Ertaş
04-10-2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder