Tosun
Paşa'yı herkes en az bir kez izlemiştir. Aralarındaki
anlaşmazlığı çözemeyen iki aileden biri, uyanıklık yapıp,
uşaklarını Tosun Paşa kılığına sokar. Amaç; uzun zamandır
süren “Yeşil vadi” anlaşmazlığını lehlerine
sonuçlandırmaktır. Tüm alt yapısı ve kadrosuyla unutulmazdır,
her gerçek sanat eseri gibi yaratıcılarını gölgede bırakmış
bir filmdir.
Son
10 yıldır Türkiye'nin başına gelen tam da buymuş gibi geliyor
bana. Bir grup aklı evvel, Yeşil Vadi anlaşmazlığını Tosun
Paşa ile çözmeye karar vermiş gibi görünüyor. Buldukları
Tosun Paşa da tam da filmdeki gibi. Rolüne kendini kaptırdıkça
kaptırıyor, çevresindekiler verdikçe alıyor gazı. Canını
sıkana veriyor şamarı, buna Daver Bey'de dahil. Esiyor, gürlüyor,
başlangıçta rol icabı tırsan olayın tezgahçıları, Tosun
Paşa'ya inanan kitle arttıkça sahiden tırsmaya başlıyor. Ama
ne çare gerçeği de açıklayamazlar artık.
Film
boyunca Tosun Paşa'nın kabalıklarını bıyık altından gülerek
sempatiyle izliyoruz, nasılsa gerçek ortaya çıkacak, kimsenin de
burnu bile kanamayacak biliyoruz. Kemal Sunal'ın oynadığı tüm
filmler böyledir, Kemal Sunal, filmlerinde kaba kuvveti zalimleri
cezalandırmak akıllandırmak için, hem de kısa bir süre
kullanır. Durum böyle olunca filmdeki tüm zulüm hakedene
yapılmış tatlı sert uyarılar gibi geliyor bize.
Bununla
birlikte, bizim yaşadığımız bir film değil. Tosun Paşamız
kendini oyuna kaptırdıkça zıvanadan çıkıyor, geldiği yeri,
kapasitesini unutup çevreye saldırıyor. Şamar üstüne şamar,
paylama üstüne tehdit gırla gidiyor, tuttuğunu içeri atıyor.
Hele bir de eskiden destekçisi olan bir iki uyur gezer “belki de
beklediğimiz Tosun Paşa bu değil” şüphesini dillendirince,
işte asıl kıyamet o zaman kopuyor. Filmde küçük bir şokla
kendine gelen çakma Tosun Paşa Şaban, gerçek hayatta ölçüsüzce
çirkinleşip başvurduğu gücün dozunu artırıyor.
Bu
Tosun Paşa, beklenen Tosun Paşa değil. Hatta Tosun Paşa diye
biri de yok, birden ortaya çıkıp çakma Tosun Paşa'nın maskesini
düşürmeyecek. Uyguladığı zulmün hesabını sormayacak, ya
Yeşil Vadi'yi paylaşmayı öğreneceğiz, dalavere olmadan
anlaşacağız ya da çakma Tosun Paşa'ların zulmüne razı
olacağız.
29 Aralık 2012
Murat Ertaş